Saç beyazlamasının nedenlerinden biri olan hidorjen proksit hakkında

Saç beyazlamasının nedenlerinden biri olan hidorjen proksit hakkında

   Saçın beyazlaması Erkek ya da Kadın herekesi ilgilendiren bir konudur. Bu yazıda saç beyazlamasının nedenlerinden biri olan hidrojen proksitle ilgili kısaca bilgi veremeye çalışacağız. 

    Çoğalmaya başlayan kır saçlar yaşın ilerlemesinin kesin bir sonucu olduğu düşünülür. Tabii ki, yaşla beraber saçın beyazlamasını durdurmak mümkün olmasa da, şunu da bilmemiz gerekir ki, saçın beyazlaması sadece yaşın ilerlemesinden kaynaklanmamıştır.

    Saç beyazlamasının nedenleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Hidrojen peroksit de onun içindeki nedenlerden bir tanesidir.                                               

   Hidrojen peroksit, aktif oksijenin çeşitlerinden bir tanesi olan, aslında hepimizin bildiği oksijenli sudur. Molekül formülü H2O2 olup, renksiz ve kokusuz bir sıvıdır. Suda çözünür ve çözündüğünde su ve oksijene ayrılır.

    Birçok yararlı etkiye sahip hidrojen peroksit günlük hayatımızda geniş alanda kullanılır. İlk önce mikrop kırıcı özelliğiyle çok güçlü bir dezenfektan olup, 3% lük çözeltisi hastanelerde yaraları temizlemek için kullanılır. Ayrıca hidrojen peroksidin anti bakteriyel ve temizleyici etkisinden yararlanarak sivilceden, cilt temizliğine kadar güzellik amaçlı da kullanılır.

   Mikrop öldürücü özelliğinin dışında hidrojen peroksit çok güçlü ağartıcı etkiye sahip olup, pamuklu kumaşları beyazlatmak için tekstilde, en popüler olan kullanımından biri de, 3-6% lık çözeltisi saçları açmak için güzellik salonlarında kullanılır. Hatta diş ve tırnakları beyazlatmak da tercih edilen kullanım yöntemlerinden biridir.

   Anlatıldığı gibi hidrojen peroksit, çok yararlı özellikleriyle günlük yaşamımıza kolaylıklar sağlar. Ama vücutta biriktiği takdirde ağartıcı gücüyle saçın ağarmasına neden olabilir. Bunun mekanizmasını da açıklarsak, hidrojen peroksit saçı oluşturan metiyonin adındaki amino asidi oksitler ve sonucunda tirozinaz adındaki saçın siyah rengi sağlamasında gerekli olan maddeyi bozar.  Saçın siyah rengini sağlayan madde hücresel düzeyde bozulduğu için saçlar da beyaz olarak çıkar.

   Yukarıdaki açıklama belki hidrojen peroksidin saçı beyazlatma etkisini anlamamızda yeterli olmuştur. Ama kafamızda vücudumuzda hidrojen peroksidin nasıl birikeceği ile ilgili çoktan sorular doğmuş olabilir. 

   Her şeyden önce, saç boyasının 3-6% oranda hidrojen peroksit içerdiğini bilmemiz gerekir. Başka bir deyişle, bir kez saç boyamak için en azından gerekli olan 50 g saç boyası en azından 1.5g hidrojen peroksit içeriyor demektir. 1.5 g sanki çok büyütülecek bir miktar gibi görünmesede, vücut açısından bu çok büyük bir miktar sayılır. Bu şekilde her sefer saç boyarken kullandığımız boyaların içerdiği hidrojen peroksit kalıntıları saçımızda birikerek ileride saçımızın beyazlamasına neden olabilir.

   Saç boyasının dışında her gün kullandığımız diş macunu da belli miktarda hidrojen peroksit içerir. Gerçi diş macunundaki hidrojen peroksidin miktarı çok az olsa da, çok sık kullanıldığı için zamanla göz ardı edilmeyecek miktarlara ulaşabilir.

   Aslında vücudun hidrojen peroksidi alması sadece dışarıdan değildir. Hidrojen peroksit vücudun metabolizma sürecinde doğal olarak oluşan 4 çeşit aktif oksijenden ( süperoksit radikali, hidroksil radikali, hidrojen peroksit ve singlet oksijenler) biri olup, oluşumu kaçınılmazdır.

   Hidrojen peroksidin vücutta doğal olarak oluştuğuna göre, vücut da katalaz enzimi üreterek onu parçalayıp yok etme donanımına sahiptir. Ancak oluşan veya dışarıdan alınan aktif oksijenin miktarı fazla olunca, tamamını parçalamakta sorunlar yaşanır. Ayrıca yaşın ilerlemesiyle beraber vücudun katalaz enzimi üretimi de azalır, vücuttaki hidrojen peroksidi yok etmede yetersiz kalır. Bunların sonucu olarak saçın beyazlamasına yol açar.

   Anlaşılıyor ki, saçımızın erkenden beyazlamaması veya yaşımıza rağmen daha uzun süre doğal rengini koruyabilmesi için, yaşam tarzımız, alışkanlıklarımıza dikkat ederek, vücudumuzda hidrojen peroksidin oluşumunu azaltmak, özellikle saç boyarken hidrojen peroksit içermeyen veya az içeren boyaları tercih etmek, diş macunu veya ağartıcı maddeleri seçerken de özen göstererek hidrojen peroksidin vücudumuzda fazladan birikmesini önlememiz gerekir. Ama maalesef şimdiki yaşam koşullarımızda ne kadar özen gösterirsek gösterelim hidrojen peroksidin vücuttaki oluşumunu azaltmak ve ya dışarıdan alımından kaçınmak neredeyse imkansız denilecek kadar çok zordur. O yüzden saçın erkenden beyazlamasını önlemedeki en etkili yöntem yine de hidrojen peroksidi parçalama gücüne sahip, örneğin platinum vuvu Premium Brilliant Şampuan gibi saç ürünlerini düzenli kullanmaktır.

Dr. Ablet Uygar

Bloga dön

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.